Kılıçdaroğlu: Kimsenin etnik kimliğini sorgulamayız, kendi şerefidir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kimsenin etnik kimliğini sorgulamayız, kimsenin inancını sorgulamayız. Herkesin inancına, herkesin kimliğine saygı gösteririz. CHP olarak biz 'herkesin etnik kimliği kendi şerefidir' deriz. Bu bizim temel hedefimizdir." dedi.

CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen il başkanları toplantısında konuşan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, ayrımcılığın kitaplarında olmadığını söyledi. "Ayrımcılık felsefemizde yoktur. Dünya görüşümüzde yoktur." diyen Kılıçdaroğlu, "Her yerde ve her ortamda eğer sosyal demokrat bir partiysek bizim merkezimizin odağında insan vardır. İnsanın sorunlarına kilitlenmişiz biz, insanın sorunlarını çözmek istiyoruz biz. Bu coğrafyada barış ve huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin etnik kimliğini sorgulamayız, kimsenin inancını sorgulamayız. Herkesin inancına, herkesin kimliğine saygı gösteririz. Onun içindir ki CHP olarak biz herkesin etnik kimliği kendi şerefidir deriz. Bu bizim temel hedefimizdir. Kurulduğumuzdan beri böyle söyleriz ve böyle söylemeye de devam edeceğiz." diye konuştu.

Kendilerine daha fazla iş ve görev düştüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, söyledikleri sözlerden hiçbir zaman dönmediklerini ifade etti. Söylediklerinin arkasında durduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, Başbakanın Kürt sorununa ilişkin 2002'den itibaren yaptığı açıklamaları hatırlatarak "Ne oldu arkadaşlar, ne oldu? 180 derece diyeceğim oda yetmiyor. 360'lik bu turun amacı nedir. Hani politikacı halka gerçekleri söylerdi. Hani doğruları söylerdi. Onun için gerçeklerin tamamını halka anlatmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

"BİR DİKTATÖR HEVESLİSİNİN HEZEYANLARI, ÇAĞDAŞ UYGARLIK HEDEFİNDEN ALIKOYMAMALI"

Kendilerinin yönünün ve yönelişinin çağdaş uygarlık üzerine olduğunu ve hedeflerinin özünün bu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bir diktatör heveslisinin hezeyanları, bizi çağdaş uygarlık hedefinden alıkoymamalıdır. Hele hele bu kişi suni gündemler yaratabilmek için ihtiyaç duydukça halka yalan söylediğini itiraf edecek kadar ciddiyetsizse, siyaset yoluyla servet transferini bizzat istediğini söyleyecek kadar pervasızsa, bağımsız olması gereken yargıya ve medyaya açıkça talimatlar yağdıracak kadar sınır tanımazsa, siyasi hırsları ve ihtirasları için insanları şeref ve haysiyetleriyle oynayacak kadar düşüncesizse, siyasi şov uğruna Türkiye'yi komşularıyla sıcak çatışmanın ortasına sürükleyebilecek kadar çılgınsa, işsizlik ve yoksulluktan şikayet eden vatandaşlarla alay edecek kadar kibirliyse toplumdaki farklılıkları biri birilerine karşı tehlikeli bir şekilde kışkırtmayı ve çatışmayı sürekli bir siyaset tarzı haline getirecek kadar sorumsuzsa, toplumun bütün reflekslerini dumura uğratmak için devlet terörünü başlatmak için çekinmeyecek kadar gözünü karatmış ise sorun sıradan siyasal bir sorun olmaktan çıkmıştır."

"İNSANLARI KARANLIĞA MAHKUM EDERSENİZ FİLİ TARİF EDEMEZSİNİZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis Grup Toplantısında CHP'ye yönelik eleştirilerine de cevap veren Kılıçdaroğlu, bu değerli Türk büyüğü örnek verirken, aslında kendi cehaletini sergilediğini kaydetti. Başbakana Mevlana'nın Mesnevi'sini okuyup okumadığını soran Kılıçdaroğlu, "Onun ne söylemek istediğini biliyor musun? Hz. Mevlana'nın gönüller sultanı olduğunu biliyor musun? Onun engin hoşgörüsünden senin nasiplendiğin var mı? Verdiğin örnekle aslında suçunu bilgisizliğini itiraf ediyorsun sen. Ben yine sormak isterim buna, sen hayatın boyunca Mevlana'nın hangi sözünü tuttun, hangi sözüne itibar ettin sen? Mevlana'yı anma töreninde konuşmaları bile yasakladın sen. Eksik olan, yanlış olan filin kendisi değil, fili tanımlayanlar. Karanlıkta soruyorsun bu nedir diye? Burada hata filde mi? Yoksa karanlıkta git hortumu tut diyende mi? Eğer siz aydınlıktan korkuyorsanız, karanlıkta insanların yaptıklarının hesabını soruyorsanız siz aydınlığın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Hata mı arayacağız güneşte. Bir bilim adamının önemli bir sözü vardır, 'güneşe tapılan ülkede ısı kanunları iyi anlaşılamaz' diye. Karanlıkta el yordamıyla fili tutan fili anlayamaz. Burada söylenmek istenen, bir şeyi net göreceksiniz, aydınlıkta göreceksiniz, gerçek haliyle göreceksiniz ve ondan sonra tanımlayacaksınız. İnsanları karanlığa mahkum ederseniz fili tarif edemezsiniz. Eğer siz CHP'yi böyle tanımlıyorsanız zaten baştan yanlış yapıyorsunuz." şeklinde konuştu.

CHP'yi tanımlamak için ahlak, zeka, tarih bilgisinin gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bu değerli, Türk büyüğü filin üzerine, yani CHP'nin üzerine yapışmış bir sinek gibiyse o fili tarif edemeyeceğini vurguladı. Fili sineğin gördüğü gözle görebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer sen gerçekten CHP'yi tanımlamak istiyorsan CHP'nin üzerinden ayrılacaksın. Uzağa bakacaksın, uzaktan bakacaksın. Hedefini büyüteceksin, göreceksin o zaman devasa bir CHP kimliğini. Biz karanlıkta tanım yapmayız. Bizim hedefimiz aydınlıktır, aydınlık bir Türkiye'dir. Aydınlığa inanırız. Karanlıkla bizim hesabımız yoktur. Onun için Mevlana o örneği veriyor. İnsanlar karanlıkta yollarını bulamazlar. Aydınlığın örneğini veriyor. Almamız gerek ders de budur zaten." dedi.