Gül: Balkanları barış yarımadası olarak miras bırakmak, tarihi bir sorumluluktur

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan'dan yapılan ziyaretlerin sadece Türk ve Sırp halklarının değil, Balkanlardaki tüm milletlerin geleceğe güvenle bakması açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Gül, "Esasen gelecek kuşaklara Balkanları bir barış yarımadası olarak miras bırakmak, hepimizin omuzlarında taşıdığı tarihi bir sorumluluktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verdi. Yemeğe Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın yanı sıra iki ülkeden bürokrat, işadamı, milletvekili ve sporcuları katıldı. Fenerbahçe'nin Sırp yıldızı Milos Krasic de yemeğe katılanlar arasındaydı. İki ülke Cumhurbaşkanı, davetlilerle tek tek tokalaşarak hoş geldin dedi.

Yemekte bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Sırbistan ile ikili ilişkilerde son dönemde büyük bir ivme yakalandığını ifade etti. Bunun son beş yıl içinde iki ülke arasında çeşitli vesilelerle Devlet Başkanı düzeyinde karşılıklı olarak gerçekleştirilen altıncı ziyaret olduğuna dikkat çeken Gül, "Bizim için Sırbistan, fiziki sınırımız olmasa da komşumuzdur. Türk insanı, Sırbistan’ı eşsiz tarihi ve doğal güzellikleriyle bilir. Nitekim, ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 1659’da ziyaret ettiği Belgrad’ı 'sarayları, köşkleri, konakları, bağları, bahçeleri ve pazarlarıyla cennet yurdu ve inci tanesi' şeklinde tasvir etmiştir. Devamında ise 'geniş, dört başı mamur, halkı mutlu, tabiatı güzel, toprağı amber kokulu, hayır ve bereketleri bol, nimetleri çokça ve nehirleri coşkun çok güzel bir şehir' ifadesini kullanmıştır. Belgrad’daki Türk izlerinin günümüzde en güzel şekilde yaşatılması, iki ülke ve halkları arasındaki tarihi etkileşimin ne denli güçlü olduğunun isbatıdır. Bizim tabirimizle 'Belgrad Kalesi', sizdeki ismiyle 'Kale Meydan', bu zengin tarihin en canlı örneklerindendir. Bu resme Sancak’taki Müslümanları, her yıl ülkemizi ziyaret eden yüzbinlerce Sırp vatandaşını ve Sırpça’da bugün de kullanılan binlerce Türkçe kelimeyi ilave etmek gerekir." dedi.

"Balkanlarda huzur, istikrar, refah ve güvenin anahtarı konumdaki Türkiye ve Sırbistan arasında böylesine zengin bir tarihi birikimin bulunması, bizlere bugün de güçlü bir dostluk ve işbirliği tesis etme sorumluluğunu yüklemektedir." diyen Cumhurbaşkanı Gül, yakın zamanda Zat-ı Devletlerini Üçlü Zirve münasebetiyle üçüncü kez misafir edecek olmaktan ayrıca mutluluk duyacağını kaydetti.

Bir Sırp atasözünün "Buğday tanecikleri ekmek, taş parçaları kale yapar" dediğini aktaran Gül, şöyle devam etti: "Bu ziyaretlerinizin sadece Türk ve Sırp halklarının değil, Balkanlardaki tüm milletlerin geleceğe güvenle bakması açısından büyük önem taşıdığı kanaatindeyim. Esasen gelecek kuşaklara Balkanları bir barış yarımadası olarak miras bırakmak, hepimizin omuzlarında taşıdığı tarihi bir sorumluluktur. Bu doğrultuda Balkanlardaki tüm ülkelerle birlikte, Sırbistan’ın da Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini kuvvetle destekliyoruz. İkili ilişkilerimizi çok güçlü tutmakta kararlıyız. İşbirliğimizi iş, yatırım, ticaret ve kültür alanlarında yoğun bağlarla taçlandırmak azmindeyiz. Yarın İstanbul’da yapacağınız temaslarla siz de bu müşterek hedefe ulaşılmasına şüphesiz önemli katkı sağlayacaksınız."

Ziyaretin Türkiye ve Sırbistan arasındaki dostluk ve işbirliğini daha da pekiştireceği inancını taşıdığını belirten Gül, kadehini "Zat-ı Devletleri’nin sağlık ve mutluluğu ile dost Sırp halkının esenlik ve refahı için" diyerek kaldırdı.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç de yaptığı konuşmada ziyaretten duyduğu memnuniyeti belirterek kadehini iki ülkenin dostluğu için kaldırdı. Akşam yemeği basına kapalı olarak devam etti.